Voleybol Bülteni #5 — First Class Sultanlarımız
Herkese merhabalaarr. Kısa bir aradan sonra yaz dönemi milli takım sürecimizle bültene devam ediyoruz. Yüksek heyecan ve kaliteli voleybolla geçen yaz ayları yılın en sevdiğimiz zamanı. Şu ana kadarki VNL süreci ise voleyboldan farklı pek çok gündemi tartıştığımız bir trafiğe sahipti.
Öncelikle bu bülteni yazmaya daha erken başlamış olsam da VNL Çin ve Brezilya maçlarını izledikten sonra yayınlamayı tercih ettim. Dolayısıyla beklettiğim okurlarımdan küçük bir özür dilemeyi kendime borç bilirim.
Başından bugüne VNL sürecini Türk Milli Takımı adına birkaç kelimeyle özetlemem gerekirse: stres topuyuz. Antalya etabından Amerika etabına, oradan son haftaya kadar adeta stressball oynadık. Bunun elbette birçok sebebi var.
Bence, geçen yılla kıyasladığımızda en önemli faktörlerden biri kızların popülerleşmesi, sponsor etkinliklerinin peşinde koşmaktan (ki bu onlar için bir zorunluluk) ilk hafta neredeyse mental hazırlık yapamamış olmamız. İlk haftanın rehavetini arkamıza seyirci desteğini alarak dengeleyebilmiş olsak da Amerika uçuşunda yapılmış olan hata, oyuncularımızın fiziksel ve mental olarak yorulmasına sebep oldu. Bu konuyu detaylandırmakta fayda görüyorum zira bültenin adına da ilham olan krizimiz Amerika uçuşuydu.
Yukarıdakine benzer birçok story izledik sultanlarımızdan o gün ve anladık ki takımın sponsoru olan ve dolayısıyla güvenli bir şekilde takımımızı Amerika’ya taşımaktan sorumlu olan THY, küçücük koltuklarda, 2 metre kadınları, 13 saat yolculuk etmeye layık gördü. TVF çıkan kriz sonrası kabin yükseltme talep etmiş olduklarını, THY’den dönüşün olumsuz olduğunu açıkladı. Asla ‘Futbol takımına özel uçak ayarlıyorsunuz, bizimkilere bu mu çıkıyor?’ gibi bir hamasete girmeyeceğim, her takımımız güzelce ağırlansın. Benim merak ettiğim ise şu: bu kızları yolculardan herhangi biri tanısa, fotoğraf çekinmek istese veya istemiyor olmalarına rağmen gizli gizli görüntüleri alınsa, o an ve sonrasında yaşanacak krizi THY nasıl yönetmeyi planladı? Ayrıca, ‘Bu kadar kısa sürede kafile için özel uçuş ayarlayamıyoruz.’ açıklamasını yapan THY, bir hafta süren Amerika etabının hemen ardından hızlıca business geri dönüş uçuşunu nasıl planladı?
Yukarıda sorduğum iki soruya asla bir yanıt bulamadım yetkililerden gelen açıklamalarda. Umuyorum hatalardan ders alınır ve hiçbir sporcumuz, özellikle olimpiyat senesi gibi çok hassas bir senede, bu gibi olumsuzluklarla mücadele etmez. Zira, Hande Baladın uçuş sonrası boyun tutulması nedeniyle sakatlandı ve Amerika etabında çıkamadığı maçları oldu.
Sakatlık demişken, VNL’in istediğimiz gibi geçmiyor oluşunda hiç şüphesiz yüreğimizi ağzımıza getiren sakatlıklar var. Öyle çok sakatlık haberi aldık ki biz voleybol severler artık 'Bırakalım şu VNL’i önemli olan kızlar ve olimpiyatlar' der olduk. Dilerim ki bir an önce bu sakatlık furyasından kendimizi kurtarırız ve eskisi gibi en iyimizi ortaya koyduğumuz maçları yaşarız.
Bu sezon baskıyı biraz fazla üzerimizde hissediyoruz. Bunun bir diğer sebebi de Türk basınının çok kez dillendirdiği, şu an için pek de bir önemi olmayan (ki bu açıklamayı Santarelli de yaptı) dünya sıralaması saplantısı. Ben bu bülteni yazmaya başladığımda hala 1. sıradaydık lakin üst üste aldığımız Çin ve Brezilya yenilgilerinin ardından şu an 3. sıradayız. Dünya birinciliği sırtımıza öyle bir yapıştı ki, çıktığımız her maçta 'aman bir set kaybedersek puan alamıyoruz, aman Brezilya bize yetişecek' stresini yaşadık. Keşke olmasaydı üst üste yenilgilerimiz tabii ki fakat iyi ki kurtulduk şu garabetten demekten kendimi alıkoyamıyorum. Bu baskı konusunda milli takım oyuncularımız da bu sezonun, geçen sezondan mental olarak daha zor olduğunu röportajlarında paylaştılar. Santarelli’nin olimpiyatlarda -VNL’i bir oyun bahçesi ve bir deneme tahtası gibi kullandığını düşünüyorum- mutlaka kızları mental açıdan desteklemesi gerektiğine inanıyorum.
Konu Santarelli’den açılmışken, kendisinin kadro tercihi ve üç liberolu sistemi çokça sorgulanıyor. Özellikle smaçör ve manşette aksadığımız maçlarda veya Ebrar’a inanılmaz bir defans yükü yüklediğimiz maçlarda ben de ‘Şu an Meliha olsaydı keşke' diyorum açıkçası. Çünkü Ebrar ve Vargas kalitesi ve hücum seviyesinde oyuncuları aynı anda ilk altı oynatabilen tek takımız. Üç libero ısrarıyla alakalı bir spekülasyonum şu: Santarelli’nin, oyununun her çözüm noktasının rakipler tarafından anlaşılır ve önlem alınabilir kılınmasını istemediğini düşünüyorum. Elbette olimpiyatlara tahmin edilmesi ve önlem alınması zor bir takım olarak gitmek avantajlı olacak. Benim tahminim, Gizem Örge ve Simge Aköz’le libero pozisyonu için gideceğiz ve Ayça yerine Meliha’yı geri çağıracağız. En kötü senaryoda ise bu haliyle gidersek, istikrarsız bir oyun sürdüreceğimizi düşünüyorum çünkü olimpiyatlar her starın, her maça parlamak için çıktığı bir arena. Daha güven veren bir oyun sistemine, sakatlıksız ve mental olarak güçlü olacağımız günlerin geleceğine inancım tam.
Bonus Kaos:
Çin ve Brezilya maçları sonrası, tamamen profesyonel olarak yönetilmesi gereken FIVB bünyesindeki volleyballworld hesabının birkaç üst üste paylaşımı, Türk taraftarlar için gerginliğe sebep oldu. Şöyle ki bizim 2–0’dan 3–2 kaybettiğimiz Çin maçı sonrası tamamen alakasız bir şekilde ilgili hesaptan Brezilyalı ve Çinli bir oyuncunun birlikte resmi paylaşıldı. Bu, taraflı olduğu 500 metreden belli olan paylaşımı gördüğümüzde tepkimizi göstermiş olsak da, aynı hesap asla durmayıp Brezilya maçı sonrasında ise daha önce hiçbir milli takıma yapılmamış olan, bizim milli takımımızın her bir oyuncusunun Brezilya maçında bloklandığı anlardan oluşturulmuş bir kolajı alıntılayıp 'Block Party' metniyle storyde paylaştı. Hesabın açıkça bir Brezilyalı tarafından yönetildiği ve paylaşımları kasten can sıkmak için yaptığı ortadayken, FIVB’nin henüz bir açıklama yapma gereksinimi duymamış olması bizi şaşırttı. Türk voleybol kamuoyu olarak bu yanlılık durumunu takip etmeli, tepkimizi göstermeli ve sosyal medya üzerinden yürütülen bu algıyı kırmamız gerektiğine inanıyorum.
Bültenin hararetli oluşundan mıdır bilmem sanki çook uzun yazmışım gibi hissettirdi. Bu bültene çok sevdiğim bir şarkıyla veda ediyorum sevgili okurlar. VNL finallerinden sonra görüşmek üzere. 🧡
Mutlu Bayramlar 😍
